Dünya Belediyeler Birliği Başkanı Altay: "İsrail insanlığa ihanet ediyor"
Siyaset
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
26.09.2024 - 18:30, Güncelleme:
26.09.2024 - 18:03
Dünya Belediyeler Birliği Başkanı Altay: "İsrail insanlığa ihanet ediyor"
Dünya Belediyeler Birliği Başkanı Altay: "İsrail insanlığa ihanet ediyor"
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kanada’da düzenlenen 6. Kentsel Ekonomi Forumu’na katıldı.Kanada’nın Kitchener Belediyesi’nin ev sahipliğinde dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve yerel liderlerin katılımıyla gerçekleştirilen forumun açılış oturumunda konuşan Başkan Altay, sürdürülebilir ekonomik büyümenin itici gücü olarak turizmin muazzam potansiyelini ele alacakları foruma katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, forumu organize eden Kitchener Belediye Başkanı ve UCLG Eş Başkanı Berry Vrbanovic’e teşekkür etti.“Yüzlerce yıllık doğal alanlar daha fazla ekonomik büyüme ihtiyacına kurban gitmektedir”Turizmin kalkınmanın en önemli güçlerinden birisi olduğunu vurgulayarak konuşmasını sürdüren Başkan Altay, “Küreselleşmenin yükselişi, ekonomilerin büyümesi ile birlikte belki de dünyada en çok büyüme kaydeden sektör konumundadır. Ancak burada her şey göründüğü kadar tozpembe değil. Turizm ya da başka bir ifadeyle turizmin kötü yönetimi ve aşırı turist yükü, birçok turistik destinasyonda yerel topluluklarla ziyaretçiler arasında çatışmalara yol açmaktadır. Tarihi alanlar aşırı kalabalık nedeniyle aşınmış durumdadır ve yüzlerce yıllık doğal alanlar daha fazla ekonomik büyüme ihtiyacına kurban gitmektedir. Burada iki farklı durumla karşı karşıyayız. Turizm yerel ekonomileri canlandırırken aynı zamanda arazi kullanımı üzerinde muazzam bir baskı uygulayıp kirliliğin artmasına ve doğal habitatın zarar görmesine neden oluyor. Bununla beraber iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin hızlanmasına sebep olan çevresel kaynakların da bozulmasına yol açıyor” diye konuştu.“Bir an önce harekete geçerek bindiğimiz dalı kesmeyi durdurabiliriz”Turizmin küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 8’inden sorumlu olduğunu ve 2030 yılına kadar küresel turist hareketlerinin yaklaşık 2 milyar kişiye ulaşmasının beklendiğine dikkat çeken Başkan Altay, “Sürdürülebilir şekilde seyahat etmenin bir yolu olup olmadığını vurgulamamız gerekir. İnsanların ziyaret etmek istediği kaynaklarımızı nasıl koruyabiliriz sorusuna verilebilecek cevap şudur: Bir an önce harekete geçerek bindiğimiz dalı kesmeyi durdurabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.Başkan Altay turizmin gelişmesinde yerel halkın önemine dikkat çektiTurizmin dünyanın birçok noktasında ekonomik faaliyetlerin temel taşı olmaya devam ettiğini, büyüme ivmesinin daha da artırmasının beklendiğini kaydeden Başkan Altay sözlerini şöyle sürdürdü:“Turizm gelişirken şehir aklı, bakım ve daha iyi bir yaşam arzusu gibi unsurlar bize rehberlik etmelidir. Ancak bu şekilde turizmin sürdürülebilir adil bir kalkınma modeline katkıda bulunmasını sağlayabiliriz. Turizm sadece turistlerin yararına değil, aynı zamanda halkımızın yaşamlarını ve geçim kaynaklarını iyileştirmenin de bir yoldur. Bu sebeple turizm politikalarını tasarlarken yerel halkı da bu sürece dahil etmeliyiz. Uygun fiyatlı seçenekleri güvence altına almalı ve gündelik yaşamın bozulmasını önlemeliyiz. Bu dönüşüm merkezinde iki kılavuz ilke yer almalıdır; çeşitlilik ve önemseme. Şehirler, onları sürdürülebilir turizm modeli bağlamında çekici hale getirecek bu ilkelere ve her şeyden önce yerel toplulukların gelişimine odaklanmalıdır” ifadelerini kullandı.“İsrail, insanları katlederken tarihi, kültürel mirası da yok ediyor”Tarihi ve doğal değerleri korumanın en önemli yönteminin dünya üzerinde devam eden savaş ve çatışmaları durdurmak için çaba göstermek olduğunun altını çizen Başkan Altay, “Özellikle Gazze ve Ukrayna başta olmak üzere dünyanın birçok noktasında devam eden savaşlar, on binlerce masum insanı hayattan koparırken birçok dini ve kültürel yapıyla eserin de yok olmasına sebebiyet vermektedir. İsrail, Filistin’de on binlerce insanı dünyanın gözü önünde katlediyor. Bununla birlikte pervasızca ve hedef göstermeksizin bombalamalar düzenleyerek, masumlarla birlikte tarihi, kültürel yapıları ve mirası da yok etmekte, insanlığa ihanet etmektedir. Onlara göre onlardan olmayan hiçbir insan ve hiçbir değer var olmayı hak etmemektedir. Bizler bu gezegenin değerlerine sahip çıkacaksak, öncelikle habis düşünceleri ve eylemleri yok etmenin çaresine bakmalıyız. Kısaca kültürel yok oluşu önlemek ve tarihi mirasları korumak için barış ve kardeşlik ikliminin yeniden tesis edilmesi şarttır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.“Sürdürülebilir Turizmin Finansmanı ve Yaşam Kalitesini Geliştirmek” teması altında gerçekleştirilen 6. Kentsel Ekonomi Forumu (UEF6), Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası ortaklarla iş birliği yaparak, kentsel yönetim, ekonomi ve kaynaklara yönelik yenilikçi ve pratik çözümler yoluyla BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA) özellikle de SKA11’in -Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar- uygulanmasını hızlandırmayı amaçlamaktadır.
Dünya Belediyeler Birliği Başkanı Altay: "İsrail insanlığa ihanet ediyor"
Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Kanada’da düzenlenen 6. Kentsel Ekonomi Forumu’na katıldı.
Kanada’nın Kitchener Belediyesi’nin ev sahipliğinde dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve yerel liderlerin katılımıyla gerçekleştirilen forumun açılış oturumunda konuşan Başkan Altay, sürdürülebilir ekonomik büyümenin itici gücü olarak turizmin muazzam potansiyelini ele alacakları foruma katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, forumu organize eden Kitchener Belediye Başkanı ve UCLG Eş Başkanı Berry Vrbanovic’e teşekkür etti.
“Yüzlerce yıllık doğal alanlar daha fazla ekonomik büyüme ihtiyacına kurban gitmektedir”
Turizmin kalkınmanın en önemli güçlerinden birisi olduğunu vurgulayarak konuşmasını sürdüren Başkan Altay, “Küreselleşmenin yükselişi, ekonomilerin büyümesi ile birlikte belki de dünyada en çok büyüme kaydeden sektör konumundadır. Ancak burada her şey göründüğü kadar tozpembe değil. Turizm ya da başka bir ifadeyle turizmin kötü yönetimi ve aşırı turist yükü, birçok turistik destinasyonda yerel topluluklarla ziyaretçiler arasında çatışmalara yol açmaktadır. Tarihi alanlar aşırı kalabalık nedeniyle aşınmış durumdadır ve yüzlerce yıllık doğal alanlar daha fazla ekonomik büyüme ihtiyacına kurban gitmektedir. Burada iki farklı durumla karşı karşıyayız. Turizm yerel ekonomileri canlandırırken aynı zamanda arazi kullanımı üzerinde muazzam bir baskı uygulayıp kirliliğin artmasına ve doğal habitatın zarar görmesine neden oluyor. Bununla beraber iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin hızlanmasına sebep olan çevresel kaynakların da bozulmasına yol açıyor” diye konuştu.
“Bir an önce harekete geçerek bindiğimiz dalı kesmeyi durdurabiliriz”
Turizmin küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 8’inden sorumlu olduğunu ve 2030 yılına kadar küresel turist hareketlerinin yaklaşık 2 milyar kişiye ulaşmasının beklendiğine dikkat çeken Başkan Altay, “Sürdürülebilir şekilde seyahat etmenin bir yolu olup olmadığını vurgulamamız gerekir. İnsanların ziyaret etmek istediği kaynaklarımızı nasıl koruyabiliriz sorusuna verilebilecek cevap şudur: Bir an önce harekete geçerek bindiğimiz dalı kesmeyi durdurabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Başkan Altay turizmin gelişmesinde yerel halkın önemine dikkat çekti
Turizmin dünyanın birçok noktasında ekonomik faaliyetlerin temel taşı olmaya devam ettiğini, büyüme ivmesinin daha da artırmasının beklendiğini kaydeden Başkan Altay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Turizm gelişirken şehir aklı, bakım ve daha iyi bir yaşam arzusu gibi unsurlar bize rehberlik etmelidir. Ancak bu şekilde turizmin sürdürülebilir adil bir kalkınma modeline katkıda bulunmasını sağlayabiliriz. Turizm sadece turistlerin yararına değil, aynı zamanda halkımızın yaşamlarını ve geçim kaynaklarını iyileştirmenin de bir yoldur. Bu sebeple turizm politikalarını tasarlarken yerel halkı da bu sürece dahil etmeliyiz. Uygun fiyatlı seçenekleri güvence altına almalı ve gündelik yaşamın bozulmasını önlemeliyiz. Bu dönüşüm merkezinde iki kılavuz ilke yer almalıdır; çeşitlilik ve önemseme. Şehirler, onları sürdürülebilir turizm modeli bağlamında çekici hale getirecek bu ilkelere ve her şeyden önce yerel toplulukların gelişimine odaklanmalıdır” ifadelerini kullandı.
“İsrail, insanları katlederken tarihi, kültürel mirası da yok ediyor”
Tarihi ve doğal değerleri korumanın en önemli yönteminin dünya üzerinde devam eden savaş ve çatışmaları durdurmak için çaba göstermek olduğunun altını çizen Başkan Altay, “Özellikle Gazze ve Ukrayna başta olmak üzere dünyanın birçok noktasında devam eden savaşlar, on binlerce masum insanı hayattan koparırken birçok dini ve kültürel yapıyla eserin de yok olmasına sebebiyet vermektedir. İsrail, Filistin’de on binlerce insanı dünyanın gözü önünde katlediyor. Bununla birlikte pervasızca ve hedef göstermeksizin bombalamalar düzenleyerek, masumlarla birlikte tarihi, kültürel yapıları ve mirası da yok etmekte, insanlığa ihanet etmektedir. Onlara göre onlardan olmayan hiçbir insan ve hiçbir değer var olmayı hak etmemektedir. Bizler bu gezegenin değerlerine sahip çıkacaksak, öncelikle habis düşünceleri ve eylemleri yok etmenin çaresine bakmalıyız. Kısaca kültürel yok oluşu önlemek ve tarihi mirasları korumak için barış ve kardeşlik ikliminin yeniden tesis edilmesi şarttır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Sürdürülebilir Turizmin Finansmanı ve Yaşam Kalitesini Geliştirmek” teması altında gerçekleştirilen 6. Kentsel Ekonomi Forumu (UEF6), Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası ortaklarla iş birliği yaparak, kentsel yönetim, ekonomi ve kaynaklara yönelik yenilikçi ve pratik çözümler yoluyla BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA) özellikle de SKA11’in -Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar- uygulanmasını hızlandırmayı amaçlamaktadır.
Kanada’nın Kitchener Belediyesi’nin ev sahipliğinde dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve yerel liderlerin katılımıyla gerçekleştirilen forumun açılış oturumunda konuşan Başkan Altay, sürdürülebilir ekonomik büyümenin itici gücü olarak turizmin muazzam potansiyelini ele alacakları foruma katılmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, forumu organize eden Kitchener Belediye Başkanı ve UCLG Eş Başkanı Berry Vrbanovic’e teşekkür etti.
“Yüzlerce yıllık doğal alanlar daha fazla ekonomik büyüme ihtiyacına kurban gitmektedir”
Turizmin kalkınmanın en önemli güçlerinden birisi olduğunu vurgulayarak konuşmasını sürdüren Başkan Altay, “Küreselleşmenin yükselişi, ekonomilerin büyümesi ile birlikte belki de dünyada en çok büyüme kaydeden sektör konumundadır. Ancak burada her şey göründüğü kadar tozpembe değil. Turizm ya da başka bir ifadeyle turizmin kötü yönetimi ve aşırı turist yükü, birçok turistik destinasyonda yerel topluluklarla ziyaretçiler arasında çatışmalara yol açmaktadır. Tarihi alanlar aşırı kalabalık nedeniyle aşınmış durumdadır ve yüzlerce yıllık doğal alanlar daha fazla ekonomik büyüme ihtiyacına kurban gitmektedir. Burada iki farklı durumla karşı karşıyayız. Turizm yerel ekonomileri canlandırırken aynı zamanda arazi kullanımı üzerinde muazzam bir baskı uygulayıp kirliliğin artmasına ve doğal habitatın zarar görmesine neden oluyor. Bununla beraber iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin hızlanmasına sebep olan çevresel kaynakların da bozulmasına yol açıyor” diye konuştu.
“Bir an önce harekete geçerek bindiğimiz dalı kesmeyi durdurabiliriz”
Turizmin küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 8’inden sorumlu olduğunu ve 2030 yılına kadar küresel turist hareketlerinin yaklaşık 2 milyar kişiye ulaşmasının beklendiğine dikkat çeken Başkan Altay, “Sürdürülebilir şekilde seyahat etmenin bir yolu olup olmadığını vurgulamamız gerekir. İnsanların ziyaret etmek istediği kaynaklarımızı nasıl koruyabiliriz sorusuna verilebilecek cevap şudur: Bir an önce harekete geçerek bindiğimiz dalı kesmeyi durdurabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Başkan Altay turizmin gelişmesinde yerel halkın önemine dikkat çekti
Turizmin dünyanın birçok noktasında ekonomik faaliyetlerin temel taşı olmaya devam ettiğini, büyüme ivmesinin daha da artırmasının beklendiğini kaydeden Başkan Altay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Turizm gelişirken şehir aklı, bakım ve daha iyi bir yaşam arzusu gibi unsurlar bize rehberlik etmelidir. Ancak bu şekilde turizmin sürdürülebilir adil bir kalkınma modeline katkıda bulunmasını sağlayabiliriz. Turizm sadece turistlerin yararına değil, aynı zamanda halkımızın yaşamlarını ve geçim kaynaklarını iyileştirmenin de bir yoldur. Bu sebeple turizm politikalarını tasarlarken yerel halkı da bu sürece dahil etmeliyiz. Uygun fiyatlı seçenekleri güvence altına almalı ve gündelik yaşamın bozulmasını önlemeliyiz. Bu dönüşüm merkezinde iki kılavuz ilke yer almalıdır; çeşitlilik ve önemseme. Şehirler, onları sürdürülebilir turizm modeli bağlamında çekici hale getirecek bu ilkelere ve her şeyden önce yerel toplulukların gelişimine odaklanmalıdır” ifadelerini kullandı.
“İsrail, insanları katlederken tarihi, kültürel mirası da yok ediyor”
Tarihi ve doğal değerleri korumanın en önemli yönteminin dünya üzerinde devam eden savaş ve çatışmaları durdurmak için çaba göstermek olduğunun altını çizen Başkan Altay, “Özellikle Gazze ve Ukrayna başta olmak üzere dünyanın birçok noktasında devam eden savaşlar, on binlerce masum insanı hayattan koparırken birçok dini ve kültürel yapıyla eserin de yok olmasına sebebiyet vermektedir. İsrail, Filistin’de on binlerce insanı dünyanın gözü önünde katlediyor. Bununla birlikte pervasızca ve hedef göstermeksizin bombalamalar düzenleyerek, masumlarla birlikte tarihi, kültürel yapıları ve mirası da yok etmekte, insanlığa ihanet etmektedir. Onlara göre onlardan olmayan hiçbir insan ve hiçbir değer var olmayı hak etmemektedir. Bizler bu gezegenin değerlerine sahip çıkacaksak, öncelikle habis düşünceleri ve eylemleri yok etmenin çaresine bakmalıyız. Kısaca kültürel yok oluşu önlemek ve tarihi mirasları korumak için barış ve kardeşlik ikliminin yeniden tesis edilmesi şarttır” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
“Sürdürülebilir Turizmin Finansmanı ve Yaşam Kalitesini Geliştirmek” teması altında gerçekleştirilen 6. Kentsel Ekonomi Forumu (UEF6), Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası ortaklarla iş birliği yaparak, kentsel yönetim, ekonomi ve kaynaklara yönelik yenilikçi ve pratik çözümler yoluyla BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarının (SKA) özellikle de SKA11’in -Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar- uygulanmasını hızlandırmayı amaçlamaktadır.
Konya HABERİ
2kathaber olarak, sitemizde yayınlanan haberlerin doğruluğu ve güvenilirliğini sağlamak adına İhlas Haber Ajansı (İHA) ve diğer güvenilir haber ajanslarının içeriklerinden faydalanmaktayız. Bu ajanslar tarafından sağlanan tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmaksızın doğrudan ajans kanallarından çekilmektedir.
Bu nedenle, bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi sağlayan ajanslar olup, sitemiz ve editörlerimiz bu haberlerin içeriğinden sorumlu tutulamaz. Ajanslardan gelen haberlerin doğruluğu ve güncelliği ile ilgili her türlü soru ve sorunlarınız için doğrudan ilgili ajansla iletişime geçmenizi öneririz.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.