Anneannesinin çeyiz sandığı ilham kaynağı oldu
Kültür-Sanat
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
25.12.2024 - 13:31, Güncelleme:
25.12.2024 - 13:03
Anneannesinin çeyiz sandığı ilham kaynağı oldu
Anneannesinin çeyiz sandığı ilham kaynağı oldu
Nevşehir’de Ressam Zeliha Bazoğlu’nun yaklaşık 100 yıllık kanaviçe ve danteller ile yaptığı tablolar uluslararası sergilerde ilgi odağı oldu.Nevşehir Şehit Demet Sezen Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni ve Ressam Zeliha Bazoğlu, 2012’de anneannesi Bahriye Sarıgül’ün çeyiz sandığını açtığında sanata bakış açışı değişti. Bazoğlu, anneannesinin sandığında kendisine miras kalan yaklaşık 100 yıllık kanaviçeler ve dantellerle kendisine yeni bir tarz oluşturdu. Selanik göçmeni olduklarını söyleyen Bazoğlu, “Yağlı boya fırçanın dışına çıkabilecek malzemeler beni çok cezbetti. Çünkü ben dokunsallığı çok seviyorum. Dokunarak, hissederek daha çok karşı tarafa da yaptığımız işi hissettirebildiğimizi düşünüyorum. Bu dokunsallığın böyle kumaşlarla verilebileceğini düşündüm. Anneannem de köyün terzisiymiş. O da böyle kumaşlarla çok uğraşırmış, çok güzel dikişler yaparmış. Aynı yetenek bana da geçmiş. Ben de böyle kumaşın etkisini çok seviyorum ve bunu resimlerimde kullanmak istedim. Önce düz kumaşlarla başladım, ondan sonra anneannemin çeyiz sandığından çıkan kanepeleri bu kumaşlara dahil ettim. Böylelikle bu tekniği geliştirmiş oldum ve bu tekniğin dünyada ilk olduğunu düşünüyorum. Kumaş kullanan, tekstille yağlı boyayı kullanan sanatçı arkadaşlarım var ama herkesin tarzı çok farklı. Gelecek nesilleri bu eserlerle buluşturarak o dokunsallığı sağlayarak, o hissetmeyi sağlayarak onların da ruhunu besleyeceğini düşünüyorum. Zamanında yapılan bu işler çok yavaş yavaş, böyle hayaller kurularak o gaz lambalarının ışığında çok zor şartlarda ve tek tek yapılan işler. Onları bugüne taşıyıp, bugün bu yağlı boyalarla ve portrelerle birleştirip gelecek nesillere aktarmak beni çok heyecanlandırdığı için yeni eser üretimini de her zaman teşvik ediyor” dedi.Eserlerinin Türkiye dışında da sergilendiğini söyleyen Bazoğlu, “Eserlerim üç yıldır Kapadokya bölgesinde bulunan ve dünyanın ilk yer altı müzesi olan Güray Müze’nin koleksiyonunda sergilenmekte. Aynı zamanda son bir yılda yedi defa Paris’te sergilerim oldu. Paris’e ilk gittiğimde bana şöyle bir cümle kurdular; ‘Eğer sen buraya düz yağlıboya ile yaptığın resimlerle gelseydin bu kadar çok dikkat çekmezdin ama bu yaptığın teknik çok farklı, çok sıra dışı’ dediler. Paris’te çok fazla eserim satıldı ve çok fazla ilgi gördü” ifadelerini kulandı.Savaştaki ülke çocuklarını ve Anadolu kadınlarının portrelerini çalıştığını söyleyen Ressam Zeliha Bazoğlu, “Savaş çocuklarının o gözlerindeki ışık tüm dünyaya yayılsın istiyorum” dedi.2025 Türkiye Kültür Yolu Festivali için ‘Gelenekten Geleceğe’, ‘Hüzün Çiçekleri’ ve ‘Anadolu Kadınları’ isimleriyle üç ayrı koleksiyon hazırladığını söyleyen Bazoğlu, önümüzdeki yıl içinde Türkiye’de 7 şehirde sergi açmayı hedeflediğini belirtti.
Anneannesinin çeyiz sandığı ilham kaynağı oldu
Nevşehir’de Ressam Zeliha Bazoğlu’nun yaklaşık 100 yıllık kanaviçe ve danteller ile yaptığı tablolar uluslararası sergilerde ilgi odağı oldu.
Nevşehir Şehit Demet Sezen Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni ve Ressam Zeliha Bazoğlu, 2012’de anneannesi Bahriye Sarıgül’ün çeyiz sandığını açtığında sanata bakış açışı değişti. Bazoğlu, anneannesinin sandığında kendisine miras kalan yaklaşık 100 yıllık kanaviçeler ve dantellerle kendisine yeni bir tarz oluşturdu. Selanik göçmeni olduklarını söyleyen Bazoğlu, “Yağlı boya fırçanın dışına çıkabilecek malzemeler beni çok cezbetti. Çünkü ben dokunsallığı çok seviyorum. Dokunarak, hissederek daha çok karşı tarafa da yaptığımız işi hissettirebildiğimizi düşünüyorum. Bu dokunsallığın böyle kumaşlarla verilebileceğini düşündüm. Anneannem de köyün terzisiymiş. O da böyle kumaşlarla çok uğraşırmış, çok güzel dikişler yaparmış. Aynı yetenek bana da geçmiş. Ben de böyle kumaşın etkisini çok seviyorum ve bunu resimlerimde kullanmak istedim. Önce düz kumaşlarla başladım, ondan sonra anneannemin çeyiz sandığından çıkan kanepeleri bu kumaşlara dahil ettim. Böylelikle bu tekniği geliştirmiş oldum ve bu tekniğin dünyada ilk olduğunu düşünüyorum. Kumaş kullanan, tekstille yağlı boyayı kullanan sanatçı arkadaşlarım var ama herkesin tarzı çok farklı. Gelecek nesilleri bu eserlerle buluşturarak o dokunsallığı sağlayarak, o hissetmeyi sağlayarak onların da ruhunu besleyeceğini düşünüyorum. Zamanında yapılan bu işler çok yavaş yavaş, böyle hayaller kurularak o gaz lambalarının ışığında çok zor şartlarda ve tek tek yapılan işler. Onları bugüne taşıyıp, bugün bu yağlı boyalarla ve portrelerle birleştirip gelecek nesillere aktarmak beni çok heyecanlandırdığı için yeni eser üretimini de her zaman teşvik ediyor” dedi.
Eserlerinin Türkiye dışında da sergilendiğini söyleyen Bazoğlu, “Eserlerim üç yıldır Kapadokya bölgesinde bulunan ve dünyanın ilk yer altı müzesi olan Güray Müze’nin koleksiyonunda sergilenmekte. Aynı zamanda son bir yılda yedi defa Paris’te sergilerim oldu. Paris’e ilk gittiğimde bana şöyle bir cümle kurdular; ‘Eğer sen buraya düz yağlıboya ile yaptığın resimlerle gelseydin bu kadar çok dikkat çekmezdin ama bu yaptığın teknik çok farklı, çok sıra dışı’ dediler. Paris’te çok fazla eserim satıldı ve çok fazla ilgi gördü” ifadelerini kulandı.
Savaştaki ülke çocuklarını ve Anadolu kadınlarının portrelerini çalıştığını söyleyen Ressam Zeliha Bazoğlu, “Savaş çocuklarının o gözlerindeki ışık tüm dünyaya yayılsın istiyorum” dedi.
2025 Türkiye Kültür Yolu Festivali için ‘Gelenekten Geleceğe’, ‘Hüzün Çiçekleri’ ve ‘Anadolu Kadınları’ isimleriyle üç ayrı koleksiyon hazırladığını söyleyen Bazoğlu, önümüzdeki yıl içinde Türkiye’de 7 şehirde sergi açmayı hedeflediğini belirtti.
Nevşehir Şehit Demet Sezen Güzel Sanatlar Lisesi Görsel Sanatlar Öğretmeni ve Ressam Zeliha Bazoğlu, 2012’de anneannesi Bahriye Sarıgül’ün çeyiz sandığını açtığında sanata bakış açışı değişti. Bazoğlu, anneannesinin sandığında kendisine miras kalan yaklaşık 100 yıllık kanaviçeler ve dantellerle kendisine yeni bir tarz oluşturdu. Selanik göçmeni olduklarını söyleyen Bazoğlu, “Yağlı boya fırçanın dışına çıkabilecek malzemeler beni çok cezbetti. Çünkü ben dokunsallığı çok seviyorum. Dokunarak, hissederek daha çok karşı tarafa da yaptığımız işi hissettirebildiğimizi düşünüyorum. Bu dokunsallığın böyle kumaşlarla verilebileceğini düşündüm. Anneannem de köyün terzisiymiş. O da böyle kumaşlarla çok uğraşırmış, çok güzel dikişler yaparmış. Aynı yetenek bana da geçmiş. Ben de böyle kumaşın etkisini çok seviyorum ve bunu resimlerimde kullanmak istedim. Önce düz kumaşlarla başladım, ondan sonra anneannemin çeyiz sandığından çıkan kanepeleri bu kumaşlara dahil ettim. Böylelikle bu tekniği geliştirmiş oldum ve bu tekniğin dünyada ilk olduğunu düşünüyorum. Kumaş kullanan, tekstille yağlı boyayı kullanan sanatçı arkadaşlarım var ama herkesin tarzı çok farklı. Gelecek nesilleri bu eserlerle buluşturarak o dokunsallığı sağlayarak, o hissetmeyi sağlayarak onların da ruhunu besleyeceğini düşünüyorum. Zamanında yapılan bu işler çok yavaş yavaş, böyle hayaller kurularak o gaz lambalarının ışığında çok zor şartlarda ve tek tek yapılan işler. Onları bugüne taşıyıp, bugün bu yağlı boyalarla ve portrelerle birleştirip gelecek nesillere aktarmak beni çok heyecanlandırdığı için yeni eser üretimini de her zaman teşvik ediyor” dedi.
Eserlerinin Türkiye dışında da sergilendiğini söyleyen Bazoğlu, “Eserlerim üç yıldır Kapadokya bölgesinde bulunan ve dünyanın ilk yer altı müzesi olan Güray Müze’nin koleksiyonunda sergilenmekte. Aynı zamanda son bir yılda yedi defa Paris’te sergilerim oldu. Paris’e ilk gittiğimde bana şöyle bir cümle kurdular; ‘Eğer sen buraya düz yağlıboya ile yaptığın resimlerle gelseydin bu kadar çok dikkat çekmezdin ama bu yaptığın teknik çok farklı, çok sıra dışı’ dediler. Paris’te çok fazla eserim satıldı ve çok fazla ilgi gördü” ifadelerini kulandı.
Savaştaki ülke çocuklarını ve Anadolu kadınlarının portrelerini çalıştığını söyleyen Ressam Zeliha Bazoğlu, “Savaş çocuklarının o gözlerindeki ışık tüm dünyaya yayılsın istiyorum” dedi.
2025 Türkiye Kültür Yolu Festivali için ‘Gelenekten Geleceğe’, ‘Hüzün Çiçekleri’ ve ‘Anadolu Kadınları’ isimleriyle üç ayrı koleksiyon hazırladığını söyleyen Bazoğlu, önümüzdeki yıl içinde Türkiye’de 7 şehirde sergi açmayı hedeflediğini belirtti.
Nevşehir HABERİ
2kathaber olarak, sitemizde yayınlanan haberlerin doğruluğu ve güvenilirliğini sağlamak adına İhlas Haber Ajansı (İHA) ve diğer güvenilir haber ajanslarının içeriklerinden faydalanmaktayız. Bu ajanslar tarafından sağlanan tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmaksızın doğrudan ajans kanallarından çekilmektedir.
Bu nedenle, bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi sağlayan ajanslar olup, sitemiz ve editörlerimiz bu haberlerin içeriğinden sorumlu tutulamaz. Ajanslardan gelen haberlerin doğruluğu ve güncelliği ile ilgili her türlü soru ve sorunlarınız için doğrudan ilgili ajansla iletişime geçmenizi öneririz.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.