Çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemi oluşturuyor
Sağlık
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
04.11.2024 - 12:31, Güncelleme:
04.11.2024 - 11:03
Çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemi oluşturuyor
Çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemi oluşturuyor
Niğde İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Doğan Bahadır İnan, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle açıklama yaptı.Çocukluk çağında en sık görülen kanserin lösemi, yani kan kanseri olduğunu ifade eden İnan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) verilerine göre; 2022 yılında dünyada 0-14 yaş aralığında 64 bin 566 vaka sayısı ile çocukluk çağında görülen tüm kanserlerin üçte birinin lösemi olduğunu belirtti. Ülkemizde de dünya ile benzer biçimde tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemiler oluşturmaktadır diyen Doğan Bahadır İnan yaptığı açıklamada şunları söyledi;"Lösemi zamanla yarışan bir hastalıktır ve erken tanı bu yüzden çok önemlidir. Lösemiye neden olan atipik hücrelerin üreme hızları, diğer kanser türlerindeki hücrelerin üreme hızlarına göre çok daha hızlıdır ve tümör yükünü saatler içinde katlayarak artırırlar. Bu da hastanın hayatını ciddi şekilde tehdit edebilir. Akut lösemide tanı ve tedavi uygulamalarındaki yenilikler, destek tedavilerinin gelişmesi ve daha etkili ilaç birlikteliklerinin uygulamaya girmesi gibi son yirmi yıldaki gelişmeler; hastaya özgü tedavilerin seçilebilmesini ve daha uzun süre yaşama şansı verirken diğer yandan daha az kemoterapi toksisitesi sağlamaktadır. Bazı lösemi tiplerinde hasta çocukların yüzde 80-90’ı tekrarlama olmadan, 5 yıl süre ile sessiz kalabilmekte ve bu hastaların tamamen iyileşmesi ile sonuçlanabilmektedir."Lösemileri erken teşhis etmenin en iyi yolunun, söz konusu hastalığın muhtemel belirtilerini gözden kaçırmamak olduğuna dikkati çeken İnan, ebeveynlerin farkındalığının artmasının hayat kurtarıcı rol oynadığını belirtti.Dr. İnan; “Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı, doğru ve zamanında klinik değerlendirme, tanı ve evreleme, hızlı tedaviye erişim için bilgilendirme ve yönlendirme, lösemi şüphesi sonrasında yapılacak kan testleri ile tanı netleştirilebilir. Ardından kemik iliği biyopsisi, özel kan testleri ve genetik testler yapılabilir. Lösemi belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir; kansızlık, enfeksiyonlara yatkınlık, sık hastalanma, yüksek ateş, çeşitli kanamalar ve kanamanın güçlükle durdurulması, iştahsızlık, kilo kaybı, dalak veya karaciğerde büyüme, lenf düğümlerinde şişlikler, halsizlik, çarpıntı, kemik ve eklemlerde ağrılar, şişlik ve hareket kısıtlılığına dikkat etmek gerekir. Bu belirtilerden birçoğunun lösemi dışı herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabileceği ve aslında bu ihtimalin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Ancak, anılan belirtilerin var olması halinde bir hekim tarafından kontrol edilerek muhtemel nedenin tespit edilmesi ve tedavinin düzenlenmesi önem arz etmektedir" diye konuştu.
Çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemi oluşturuyor
Niğde İl Sağlık Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Doğan Bahadır İnan, 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle açıklama yaptı.
Çocukluk çağında en sık görülen kanserin lösemi, yani kan kanseri olduğunu ifade eden İnan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) verilerine göre; 2022 yılında dünyada 0-14 yaş aralığında 64 bin 566 vaka sayısı ile çocukluk çağında görülen tüm kanserlerin üçte birinin lösemi olduğunu belirtti. Ülkemizde de dünya ile benzer biçimde tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemiler oluşturmaktadır diyen Doğan Bahadır İnan yaptığı açıklamada şunları söyledi;
"Lösemi zamanla yarışan bir hastalıktır ve erken tanı bu yüzden çok önemlidir. Lösemiye neden olan atipik hücrelerin üreme hızları, diğer kanser türlerindeki hücrelerin üreme hızlarına göre çok daha hızlıdır ve tümör yükünü saatler içinde katlayarak artırırlar. Bu da hastanın hayatını ciddi şekilde tehdit edebilir. Akut lösemide tanı ve tedavi uygulamalarındaki yenilikler, destek tedavilerinin gelişmesi ve daha etkili ilaç birlikteliklerinin uygulamaya girmesi gibi son yirmi yıldaki gelişmeler; hastaya özgü tedavilerin seçilebilmesini ve daha uzun süre yaşama şansı verirken diğer yandan daha az kemoterapi toksisitesi sağlamaktadır. Bazı lösemi tiplerinde hasta çocukların yüzde 80-90’ı tekrarlama olmadan, 5 yıl süre ile sessiz kalabilmekte ve bu hastaların tamamen iyileşmesi ile sonuçlanabilmektedir."
Lösemileri erken teşhis etmenin en iyi yolunun, söz konusu hastalığın muhtemel belirtilerini gözden kaçırmamak olduğuna dikkati çeken İnan, ebeveynlerin farkındalığının artmasının hayat kurtarıcı rol oynadığını belirtti.
Dr. İnan; “Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı, doğru ve zamanında klinik değerlendirme, tanı ve evreleme, hızlı tedaviye erişim için bilgilendirme ve yönlendirme, lösemi şüphesi sonrasında yapılacak kan testleri ile tanı netleştirilebilir. Ardından kemik iliği biyopsisi, özel kan testleri ve genetik testler yapılabilir. Lösemi belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir; kansızlık, enfeksiyonlara yatkınlık, sık hastalanma, yüksek ateş, çeşitli kanamalar ve kanamanın güçlükle durdurulması, iştahsızlık, kilo kaybı, dalak veya karaciğerde büyüme, lenf düğümlerinde şişlikler, halsizlik, çarpıntı, kemik ve eklemlerde ağrılar, şişlik ve hareket kısıtlılığına dikkat etmek gerekir. Bu belirtilerden birçoğunun lösemi dışı herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabileceği ve aslında bu ihtimalin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Ancak, anılan belirtilerin var olması halinde bir hekim tarafından kontrol edilerek muhtemel nedenin tespit edilmesi ve tedavinin düzenlenmesi önem arz etmektedir" diye konuştu.
Çocukluk çağında en sık görülen kanserin lösemi, yani kan kanseri olduğunu ifade eden İnan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC) verilerine göre; 2022 yılında dünyada 0-14 yaş aralığında 64 bin 566 vaka sayısı ile çocukluk çağında görülen tüm kanserlerin üçte birinin lösemi olduğunu belirtti. Ülkemizde de dünya ile benzer biçimde tüm çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık üçte birini lösemiler oluşturmaktadır diyen Doğan Bahadır İnan yaptığı açıklamada şunları söyledi;
"Lösemi zamanla yarışan bir hastalıktır ve erken tanı bu yüzden çok önemlidir. Lösemiye neden olan atipik hücrelerin üreme hızları, diğer kanser türlerindeki hücrelerin üreme hızlarına göre çok daha hızlıdır ve tümör yükünü saatler içinde katlayarak artırırlar. Bu da hastanın hayatını ciddi şekilde tehdit edebilir. Akut lösemide tanı ve tedavi uygulamalarındaki yenilikler, destek tedavilerinin gelişmesi ve daha etkili ilaç birlikteliklerinin uygulamaya girmesi gibi son yirmi yıldaki gelişmeler; hastaya özgü tedavilerin seçilebilmesini ve daha uzun süre yaşama şansı verirken diğer yandan daha az kemoterapi toksisitesi sağlamaktadır. Bazı lösemi tiplerinde hasta çocukların yüzde 80-90’ı tekrarlama olmadan, 5 yıl süre ile sessiz kalabilmekte ve bu hastaların tamamen iyileşmesi ile sonuçlanabilmektedir."
Lösemileri erken teşhis etmenin en iyi yolunun, söz konusu hastalığın muhtemel belirtilerini gözden kaçırmamak olduğuna dikkati çeken İnan, ebeveynlerin farkındalığının artmasının hayat kurtarıcı rol oynadığını belirtti.
Dr. İnan; “Ailelerin ve birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcılarının hastalığın belirtilerine ilişkin farkındalığı, doğru ve zamanında klinik değerlendirme, tanı ve evreleme, hızlı tedaviye erişim için bilgilendirme ve yönlendirme, lösemi şüphesi sonrasında yapılacak kan testleri ile tanı netleştirilebilir. Ardından kemik iliği biyopsisi, özel kan testleri ve genetik testler yapılabilir. Lösemi belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir; kansızlık, enfeksiyonlara yatkınlık, sık hastalanma, yüksek ateş, çeşitli kanamalar ve kanamanın güçlükle durdurulması, iştahsızlık, kilo kaybı, dalak veya karaciğerde büyüme, lenf düğümlerinde şişlikler, halsizlik, çarpıntı, kemik ve eklemlerde ağrılar, şişlik ve hareket kısıtlılığına dikkat etmek gerekir. Bu belirtilerden birçoğunun lösemi dışı herhangi başka bir sebepten de kaynaklanabileceği ve aslında bu ihtimalin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Ancak, anılan belirtilerin var olması halinde bir hekim tarafından kontrol edilerek muhtemel nedenin tespit edilmesi ve tedavinin düzenlenmesi önem arz etmektedir" diye konuştu.
Niğde HABERİ
2kathaber olarak, sitemizde yayınlanan haberlerin doğruluğu ve güvenilirliğini sağlamak adına İhlas Haber Ajansı (İHA) ve diğer güvenilir haber ajanslarının içeriklerinden faydalanmaktayız. Bu ajanslar tarafından sağlanan tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmaksızın doğrudan ajans kanallarından çekilmektedir.
Bu nedenle, bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi sağlayan ajanslar olup, sitemiz ve editörlerimiz bu haberlerin içeriğinden sorumlu tutulamaz. Ajanslardan gelen haberlerin doğruluğu ve güncelliği ile ilgili her türlü soru ve sorunlarınız için doğrudan ilgili ajansla iletişime geçmenizi öneririz.
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.