Türk Ocaklarından "Doğu Türkistan" sempozyumu

Türk Ocakları, Doğu Türkistan’da kurulan iki Cumhuriyetin kuruluş yıldönümü nedeniyle “Geçmişten Günümüze Doğu Türkistan Sempozyumu” düzenledi.
Türk Ocakları, Uygur Türklerinin bağımsızlık mücadelesi neticesinde 1933’te ve 1944’te kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle Ankara’da sempozyum düzenlendi. Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda gerçekleşen sempozyuma Türk Ocakları Genel Başkanı Mehmet Öz, Uygur Akademisi Başkanı Abdülhamit Karahan, Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, siyasi partilerden temsilciler ile çeşitli sivil toplum kuruluşundan temsilciler katıldı. Sempozyum, İstiklal Marşı ve Doğu Türkistan Milli Marşı’nın okunması ile başladı. Törenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Ocakları Başkanı Mehmet Öz, “Geçmişte de günümüzde de Doğu Türkistan Türkleri çok büyük baskı ve zulümlere maruz kalmıştır. Doğu Türkistan’ı çok derin bir tarihi var. Türk tarihinin en önemli siyasi teşekküllerinin bulunduğu coğrafyanın bir parçasıdır. Bu coğrafyanın adı Türkistan’dır. Bugün oraları işgal eden Çinlilerin ve Türkiye’deki muhiplerinin iddia ettiğinin aksine burası tarihin en eski zamanlarından beri bir Türk yurdudur. Türklerin vatanıdır. Maalesef Çin egemenliğinin başlamasıyla Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz ve orada ağırlıklı olarak Uygurlar olmak üzere pek çok Türk toplumunun da olduğunu biliyoruz. Bu kardeşlerimiz kimliklerindeki iki temel unsur yüzünden maalesef ayrımcılığa, baskılara zulümlere maruz kalmaktadır. Onlar Türk ve Müslümanlar. Bu iki unsur özellikle bugünkü Çin yönetimi tarafından çeşitli dönemlerde onların baskılara maruz kalmasının en önemli sebeplerinden birisidir” diye konuştu.
Doğu Türkistan’ın stratejik önemi ve Türk dünyasıyla olan bağlantısının öneminin altını çizen Öz, özellikle 2017’den sonra Doğu Türkistanlılara karşı Çin rejiminin pek çok katliamlarının olduğunu söyledi.
Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin ise konuşmasında “1933 ve 1944’te kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti ne yazık ki 1949’da yeni Çin hükümeti tarafından işgal edilmiş ve bu işgalden sonra büyük zulümlere maruz bırakılmışlardır. Bu zulümler 2015’e kadar devam etmiştir. 2015’ten itibaren ise yeni bir evreye girmiş. Ve sistematik bir soykırıma dönüşmüştür” ifadelerini kullandı.