KOAH hastalarının grip ve zatürre aşısı yaptırmaları önemli
Eskişehir Acıbadem Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Murat Sezer, zararlı toz ve gazların akciğere alınmasıyla bronşlarda ve akciğerde oluşan hasara bağlı solunum güçlüğü ile seyreden KOAH adıyla bilinen ’Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’ hakkında önemli bilgiler verdi. KOAH’a yol açan zararlı toz ve gazların başında sigaranın geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Sezer, "Sigara içilmesiyle tüm vücuda özellikle de akciğerlere alınan binlerce zararlı kimyasal hem bronş daralması hem de akciğer dokusunun harabiyetine sebep olarak bu hastalığı meydana getirmektedir. Tüm vücudun işlev görebilmesi için gerekli yakıt olan oksijeni sağlayan akciğerleri harap eden bu hastalık sadece akciğerleri ilgilendiren bir durum olmayıp, tüm sistemler bu durumdan etkilenmektedir” şeklinde konuştu.
"KOAH akciğerlerde gelişmeye başladıktan sonra kalıcı ve ilerleyici hasar bırakan bir hastalıktır"
Sigara ve diğer zararlı toz ile gazlardan uzak durmakla KOAH’ın büyük ölçüde önlenebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Sezer, "KOAH akciğerlerde gelişmeye başladıktan sonra kalıcı ve ilerleyici hasar bırakan bir hastalıktır. Bununla birlikte akciğer fonksiyonları yarı yarıya azalana kadar belirgin şikayet yapmayabilir ya da bazı şikayetler hastalıkla ilişkilendirilmeyebilir. KOAH hastalarının en önemli şikayetler; öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı. Bu şikayetler sigara için herkeste görülebilen normal şikayetler olarak algılandığı için her zaman doktora başvurulmuyor" ifadelerini kullandı.
"Solunumda azalma, ıslık benzeri sesler duyulabilir"
Doç. Dr. Sezer, bu şikayetlerle doktora başvuran bir hastanın muayenesinde bronşlardaki daralma ve akciğer dokusunu oluşturan hava keseciklerindeki harabiyetin derecesine göre solunum seslerinde azalma, soluk verme süresinde uzama, bronş daralmasına bağlı ıslık benzeri seslerin duyulması gibi bulgular belirlenebildiğini dile getirdi. Hastaların parmak ucundan ölçülen oksijen satürasyon düzeylerinde düşme tespit edilebileceğini belirten Doç. Dr. Sezer, sözlerine şöyle devam etti:
"Akciğerlerdeki hasar sonucu oksijensiz kalan başta kalp olmak üzere diğer organlara ait muayene bulguları tespit edilebilir. Bu hastalarda akciğerlerin hem yapısı hem de fonksiyonlarının gözden geçirilmesi için bazı tetkikler yapılır. Akciğerdeki hasarı değerlendirmek için en temel yardımcı görüntüleme yöntemi bilgisayarlı tomografidir. Burada bronşlardaki daralma ve genişlemeler, bronş duvar yapısındaki bozulmalar, hava keseciklerinin hasarlanmasına bağlı amfizem adı verilen bozukluklar gözlenebilmektedir. Solunum Fonksiyon Testi ile akciğer fonksiyonları değerlendirilir."
"Sigarayı bırakmak KOAH’ın ilerlemesini durdurur"
KOAH tedavisinde en önemli adımın sigaranın bırakılması olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sezer, "Sigarayı bırakmak KOAH’ın ilerlemesini durduran en önemli tedavi yöntemidir. Sigarayı bırakmayan bir hastada verilecek diğer tedavi yöntemleri istenen beklenen etkiyi göstermeyecektir. Sigarayı bırakmak zor olsa da imkansız değildir. Hastanın kararlı olması ve hayat tarzını önemli ölçüde değiştirmesi gerekir. Bağımlılık düzeyi yüksek olan kişilerin sigara bırakma polikliniklerine başvurarak tedavi ve önerilere kararlılıkla devam etmesini tavsiye ediyorum. Şikayetleri oluşturan en önemli faktörlerden biri bronş daralması olduğu için tedavinin diğer bir basamağını bronş genişletici ilaçlar oluşturur. Bu ilaçların doğrudan akciğere ulaşması ve daha düşük dozlarla daha etkili işlev görebilmeleri için direkt solunum yoluyla alınması gerekir. Hastalığın düzeyine göre bir ya da birkaç bronş açıcı ilaç bir arada kullanılabilir" ifadelerini kullandı.
"Sigara dumanı hastalığın ’alevlenmesine’ yol açabilir"
Hastalık sürecinde alevlenme yani ’şikayetlerde artış ile birlikte normalde kullanılan tedavinin yetersiz hale gelmesi’ durumunun yaşanabileceği uyarısında bulunan Doç. Dr. Sezer, bu alevlenmeye ilaçları düzenli kullanmamak ya da gerektiğinden çok fazla kullanmak, sigara dumanı ya da diğer zararlı gaz ve partiküllere maruz kalmak, grip ya da solunum yolu enfeksiyonları geçirmek gibi etkenlere yol açabileceğini dile getirdi. Atak derecesine göre bir yol izlendiğini belirten Doç. Dr. Sezer, “İlaçların dozunun arttırılması, ilaç eklenmesi ile kontrol altına alınabileceği gibi hastanede hatta yoğun bakım ünitesinde tedavi gerektiren durumlar da olabilir. Bu sebeple KOAH hastaları mevcut şikayetlerinde artış hissettikleri zaman gecikmeden doktorlarına başvurmalıdır. Hastalığı ve akciğerlerdeki hasarı ilerlemiş olan hastalar vücudun ihtiyacı olan oksijeni temin edemeyeceklerinden evde uzun süreli oksijen tedavisi kullanılabilir. Bu hastaların KOAH alevlenmesine neden olabilecek enfeksiyonlardan korunmak için grip ve zatürre aşılarını zamanında yaptırmalarını öneriyorum" sözlerine yer verdi.